Blog

balıkesir dil konuşma – çocuk gelişim evreleri
  1. Bebeklik Dönemi (0-2 yaş)

Yeni doğan bebeğin pek çok gereksinimi vardır. Dünyaya uyum sağlaması, yaşamını sürdürebilmesi ve en üst seviyede gelişim gösterebilmesi, tüm bu gereksinimlerinin zamanında ve yeterli biçimde karşılanmasına bağlıdır. Bu ilk gereksinimleri bakım, beslenme, uyku, sevgi ve ilgidir. Bebeklik dönemi çocukların en hızlı büyüyüp, geliştikleri dönemdir. Her yönden sağlıklı büyüyebilmek bu ilk yıllarda gösterilecek özene bağlıdır. Bebeğin gelişiminin takibi ve düzenli doktor kontrolü bu dönemde önemlidir.

Bebekler bu dönemde kemik ve kas gelişimlerinin bir uzantısı olarak kendi başlarına hareket edebilmek, yürümeyi öğrenmek durumundadır. Aynı zamanda doğuşta sadece bakışlarıyla iletişim kurabilen bebek, agulama ile başlayan dil gelişimini ilk iki yıl içinde üç kelimelik cümlelere dönüştürme göreviyle de karşı karşıyadır. Çocuğun ilk sosyal etkileşimi, anne-çocuk etkileşimi ile başlar. Motor yetenekler ve dil gelişimindeki hızlı değişim sayesinde çocuk bağımsızlaşır, sosyal tepkileri gelişmeye başlar. Ebeveynin bebeğiyle konuşması, onu okşaması sosyal gelişimini olduğu kadar, zihinsel gelişimini de olumlu yönde etkiler.

Bu yıllarda bedensel gelişim ve davranışlarda görülen ilerleme bebeğin zihinsel gelişiminin en iyi göstergesidir. Zihin gelişimi eğitim ile doğru orantılıdır. Eğitim çocuğun doğduğu andan itibaren başlar. Annenin gösterdiği ilgi, oynamak için kullandığı oyuncaklar, yaşadığı çevredeki çeşitli uyaranlar çocuğun zihinsel gelişimini büyük çapta etkiler. Tüm bu nedenlerden dolayı bebeklik döneminde yetişkinlere büyük görevler düşmektedir. Çocuk bu evrede yetişkinlerden ne kadar olumlu duyumlar alır, zengin uyaranlarla karşılaşırsa, çevresiyle de o ölçüde olumlu ilişkiler kurabilir. Böylece çocuğun gelişimi desteklenmiş olur.

Bebeklik Dönemi Gelişim Görevleri

– Doğuş sonrası çevresel değişikliklere uyum.

– Nefes almaya alışma.

– Emmeyi öğrenme.

– Belli dönemlerde uyumayı ve uyanık kalmayı öğrenme.

– Belli zamanlarda dışarı çıkma alışkanlığını kazanma.

– Katı gıdaya alışma.

 

İlk Çocukluk Oyun Dönemi (3-6 yaş)

Okul öncesi yılları içine alan ilk çocukluk dönemi, çocuğun aktif olarak çevresine yöneldiği, uyarıcılarla dolu dış dünyayı keşfetmeye çalıştığı, insan yaşamının en temel becerilerinin kazanıldığı bir dönemdir. Giyinme, tuvaletini yapma gibi öz bakım becerileri ile dilin kullanımı bu dönemde günlük yaşamın bir parçası haline gelir. Motor becerilerin gelişimi, fiziksel gelişimle yakından ilgilidir. Özellikle koşma, atlama, sıçrama, yakalama, fırlatma ve topa vurma gibi hareket becerileri kazanılır.

Çocuk üç yaş civarında cinsiyetini öğrenir. Kız ve erkek kelimelerinin ne ifade ettiğini anlamaya başlar. Ancak bu anlayış bedensel görünüş farklılıklarına dayalıdır. Bu dönemin sonunda cinsel kimliğine ilişkin gelişimi cinsiyetin kalıcılığı ve sürekliliği konusunda bir ilerleme gösterir. Çocuğun bu dönemde aile dışındaki dış çevreye açılması ile birlikte daha çok sosyalleşmesi gündeme gelir. Sosyalleşmede arkadaş grubuna yönelme önemlidir. Üç yaş çocukları yaşıtlarıyla ilişki kurmada zorlanmazlar ancak ilişkiyi sürdürmede başarısız olabilirler. Dört-beş yaşlarında çocuk kuralları öğrenmeye ve uymaya başlar. Beş-altı yaşlarında kurallı grup oyunlarına yönelir. Arkadaşlarının duygularını paylaşmaya başlar.

Bu dönemin sonunda dikkat süresi önemli ölçüde genişlemiştir. Kelime dağarcığındaki somut kelimelerin sayısı daha fazladır. Ancak anlama yeteneği konuşma yeteneğinden daha ileri düzeydedir. Her gün yeni bir şeyler keşfeder ve bundan heyecan duyar. Giderek artan merakını sürekli olarak “neden?” sorusuyla dile getirir. Oyun, bu dönemdeki çocuklar için en önemli etkinliktir. Zamanının büyük bölümünü oynayarak geçiren çocuk daha çok hayal gücüne dayalı oyunlar oynar. Çocuğun kendi cinsiyetinden olan ebeveyniyle kurduğu özdeşim, oyunlarına da yansır. Okul öncesi eğitim kurumları çocuklar için yeni bir arkadaş çevresi, zengin bir oyun ortamı ve çeşitli deneyimler kazanabileceği bir yer olması nedeniyle oldukça önemlidir. Çocukların bu yaşlarda bir hayli hızlı öğrendiği göz önünde bulundurulursa, bu eğitim kurumları evde sağlanamayan bazı imkanları takviye etmesi açısından büyük önem taşır. Çocuğa en uygun oyun ortamı sağlayan anaokulları çocuğun bağımsızlık kazanmasını, sosyal ve zihinsel gelişimini sağlarken, psikomotor gelişimini de destekler.

İlk Çocukluk Oyun Dönemi Gelişim Görevleri

– Yürümeyi ve koşmayı öğrenme.

– Konuşmayı öğrenme.

– Kendi kendine yemeyi öğrenme.

– Göz ve el faaliyetleri arasında iş birliği ve ahenk kurabilme.

– Çevresini kontrol edebilmede ve isteklerini yapabilmede gerekli araçları kullanabilme.

– Cinslik farklılıklarını ve cinslik ahlakını öğrenme.

– Kendi kendine giyinmeyi öğrenme.

– Sevilmeyi, sevmeyi ve sevgiyi paylaşmayı öğrenme.

– Sevgiyi gösterme yollarını öğrenme.

– Kardeşleri ve anne-babasıyla uygun ilişkiler kurabilme.

– Yanlış ve doğru konusunda kültürel kavramları öğrenme ve bir vicdan duygusu geliştirme.

 

İkinci Çocukluk-İlkokul Dönemi (7-11 yaş)

Bu yıllar çocuğun aile ortamından çıkıp, dış dünya ile daha iç içe olduğu bir dönemdir. Okul yılları olarak adlandırılan bu dönemde fiziksel, motor, bilişsel ve sosyal becerilerin artması, çocukların daha da bağımsız olmalarını sağlar. Bu dönemde fiziksel olarak büyür ve yeni beceriler kazanırlar. Okumayı, yazmayı, problem çözmeyi, dünyayı daha iyi anlamayı öğrenirler. Yeni arkadaşlar edinirler. Ancak bu konulardaki başarısızlık, bazen çocuk için yıpratıcı olabilir.

Bu dönemde fiziksel yeteneklerinin farkına varırlar ve bedenleri üzerindeki kontrolleri artar. Arkadaşlarıyla gerçekleştirdiği etkinlikler, yaşıtlarıyla geçinme becerisini gerektirir. Bu beceriler sonraki yıllarda sosyal ilişkilerine yön verir. Temel eğitimin verildiği bu yıllarda çocuk hayatı boyunca ihtiyaç duyacağı okuma-yazma ve hesap becerilerini edinmektedir. Ayrıca bu dönemde konuşma yeteneği ve kelime dağarcığı oldukça gelişmiştir. İlk yıllarda anne babasına bağlı olan çocuklar, okul yıllarında ebeveynleri ile daha az zaman geçirmeye başlarlar. Artık ebeveyn-çocuk birlikteliğinden çok bu ilişkinin kalitesi çocuğun sosyal gelişiminde büyük rol oynar. Bu dönemde ebeveynler için en zor görev, çocuklara sorumluluk duygusu kazandırmak ve okul problemleriyle baş etmelerini sağlamaktır. Anne-babalar çocuklarının kendileriyle ilgili bazı kararlar vermelerini destekleyerek ev içi ve dışı ile ilgili çeşitli sorumluluklar vererek bunu kolaylaştırabilirler.

İkinci Çocukluk-İlkokul Dönemi Gelişim Görevleri

Mantıklı düşünme.

– Bellek ve dil becerilerinde gelişme.

– Bilişsel becerilerinde gelişme.

– Büyük ve küçük kasları kullanmayı öğrenme. Güç ve sportif becerilerde gelişme.

– Çeşitli oyunlarda beceri kazanma.

– Kurumsal kurallara uyarak yaşamayı öğrenme.

– Yaşıtlarının dünyasında oynama ve yaşamaya alışma.

– Ev dışında başka yetişkinlerle ilişki kurabilme.

– Bedenini kendine özgü nitelikleri ile tanıma ve kabul etme.

– Kendi cinsî ile özdeşlenilme, kendi cinsine uygun rolleri benimseme.

– Bedenine bakma ve temizlik alışkanlıkları kazanma.

– Akran standartları ile yaşamanın, yetişkin standartlarına göre yaşamadan daha önemli olduğunu     benimseme.

– Kendi davranışlarının sorumluluğunu yüklenebilme.

– Okuma, yazma, konuşma ve hesaplama gibi temel okul becerileri kazanma.

– Zaman kavramlarını öğrenme.

– Somuttan soyuta doğru uslamlama (muhakeme etme) gücünü kazanma.

– Fiziksel gelişmede durağanlaşma.

 

Ergenlik Dönemi (12-18 yaş)

Ergenlik, çocukluktan gençliğe geçiş evresidir. Ergenlik dönemi insan gelişimindeki en hızlı büyüme evrelerinden biridir. Bu dönemdeki bedensel gelişim, duygusal, sosyal ve zihinsel gelişimin temellerini oluşturmaktadır. Ergenlik homojen bir süreç olmayıp, kendi içinde erken, orta ve geç ergenlik gibi aşamaları olan bir dönemdir. Erken ergenlik evresi, 12-14 yaşlarında fiziksel, bilişsel ve cinsel gelişim özelliklerini içermektedir. Orta ergenlik evresi, 15-17 yaşlarında bedensel gelişimin tamamlandığı, aile ile ilişkilerin azalıp arkadaş ilişkilerinin önem kazandığı, karşı cinsle ilişkilerin kurulduğu, cinsel kimliğin geliştiği evredir. Geç ergenlik evresi, 18-21 yaşlarında kimlik gelişiminin tamamlandığı ve kimlik duygusunda bütünlüğe erişilen bir aşamadır.

Ergenlik dönemi hızlı bedensel değişikliklerin yaşandığı bir dönemdir. Ergen birey, değişen beden oranlarına uyum sağlayabilmek için zamana ihtiyaç duyar. Bu süreç içerisinde birey, bedenini kabullenmek ve onu becerikli bir şekilde kullanmayı öğrenmek durumundadır. Ergenliğin başlama zamanı önemli sosyal etkilere neden olabilir. Kızlarda yaşıtlarına göre erken ergenlik belirtileri veya erkek çocuklarda gecikmiş ergenlik uyum zorlukları yaşanmasına neden olabilir.

Ergenlik ile birlikte bireyin kişilerarası ilişkileri de artar ve nitelik değiştirir. Özellikle yaşıtlarıyla ilişkiler kurarak, sosyal ilişki kurma becerileri geliştirir. İlişki başlatma, sürdürme ve gerektiğinde bitirme becerileri bu dönemde edinilir. Çocukluktan bu yana devam eden cinsiyet rolü kazanımı, bu dönemde ilişki karmaşıklığı içinde ve özellikle karşı cinsle ilişkilerinde kendi cinsiyetinin rollerinin öğrenilmesi niteliğine bürünür.

Ergenlik Dönemi Gelişim Görevleri

– Akranlarca önem verilen oyunlarda beceri kazanmaya çalışma.

– Bedene iyi bakım alışkanlıkları kazanma ve beden fonksiyonlarına karşı sağlıklı bir tutum geliştirme.

– Cinslik konusunda ilgilerini gizli tutmayı öğrenme.

– Soyut düşünme ve doğrudan doğruya yaşanmamış fikirleri semboller yoluyla kavrayabilme gücünün gelişmesi.

– Kendi değerler sistemi içinde “doğru” ve “yanlış” kavramlarını geliştirme.

– Dilin yazılı sembollerini ustaca kullanabilme.

– Fiziksel ve sosyal çevreye çeşitli biçimlerde uyum yollarını öğrenme.

– Genel ilkeleri soyut durumlara uygulayabilme.

– Akranlar grubunun standartlarını benimseme ve kendi cinsinden olan yaşıtları ile özdeşleşme.

– Küçük kasları ilgilendiren beceriler kazanma.

– Kendine özgü bir değerler sistemi araştırma.

– Hızla gelişen ve oranları değişen bedene uyum gösterme.

– Yaşıtlar aleminde bir yer edinebilme.

– Bir meslek seçme ve buna hazırlanmaya başlama.

– Ekonomik bağımsızlığı güvence altına alma. Hayatını kazanabileceği bir meslek sahibi olma yoluna girme.

– Aileden bağımsızlığını kazanma, yetişkinin sosyal statüsüne erişme.

– Uygun bir hayat felsefesi ile birlikte kişisel değer duygusunu oluşturma.

 

Oğuzhan CAN
Çocuk Gelişim Uzmanı 

 

Leave a Comment

Your email address will not be published.